Londra’ya Gayrimenkul Yatırımı Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken 3 Temel Soru
Londra, uluslararası yatırımcılar için hem ekonomik hem de hukuki güven ortamı sunan, yüksek getiri potansiyeline sahip bir şehir. Ancak bu piyasaya adım atmadan önce en sık sorulan üç temel soruya doğru yanıtlarla yaklaşmak, yatırımın başarısı açısından kritik öneme sahip.
İşte yatırım yolculuğunuza yön verecek 3 stratejik başlık

Şirket Üzerinden mi, Bireysel mi Alım Yapılmalı?
Bireysel alım, genellikle daha sade bir süreçtir. Ancak mülk sayısı arttıkça vergi yükü de artar.
Şirket üzerinden alım (özellikle buy-to-let şirket yapıları), vergi planlaması, gelir vergisi ve miras vergisi açısından ciddi avantajlar sağlar.
Eğer uzun vadeli ve portföy odaklı bir yatırım yapmayı planlıyorsanız, şirket üzerinden alımlar avantajlıdır.

Vergisel Avantajlar Neler?
Stamp Duty (damga vergisi): Yabancılar için ek oran uygulanır. Ancak doğru planlamayla optimize edilebilir.
Kira Geliri Vergisi: Şirketler için %19 kurumlar vergisi uygulanır, bireylerde bu oran %20-45 arasında değişebilir.
İstisnalar: Yıllık giderlerin (yönetim, bakım, sigorta) vergi matrahından düşülmesi mümkündür.
Miras ve çıkış vergisi gibi konular da uzun vadeli düşünülmelidir.
Uzman bir vergi danışmanı ve yapılandırılmış bir alım modeli, net getiriyi doğrudan etkiler.

Off-Market Fırsatlar Nasıl Yakalanır?
Piyasada listelenmeden el değiştiren mülkler, yani off-market gayrimenkuller, çoğu zaman daha yüksek getiri potansiyeli taşır.
Peki bu fırsatlara nasıl ulaşılır?
1- Danışman Ağı
Güvenilir bir yerel danışman, size halka açık olmayan tekliflere ulaşma şansı sunar.
2- Hızlı Karar Mekanizması
Off-market işlemler genellikle hızlı ve nettir.
3- Gizlilik
Bu tarz işlemler, özellikle yüksek bütçeli yatırımcılar için daha fazla gizlilik sağlar.
Aslan Estate Legacy olarak, bu tür özel portföylere erken erişim sağlayarak yatırımcılara rekabet avantajı sunuyoruz.